21 Nis 2011

Isırgan otlu börek

Alıştığımız böreklerin biraz dışında ama kesinlikle arada da olsa menümüze dahil etmemiz gereken bir lezzet... Ben bu böreği sadece ısırgan kullanarak yaptım ama bir sonraki denememde içine farklı otlar karıştırıp denemeyi düşünüyorum. Malzemeler konusunda tam bir ölçü veremeyeceğim sanırım çünkü bende göz kararı yaptım.:) İnsanlarda tarif istediğimde "göz kararı" denmesine çok sinir olurdum. Özellikle annem hep yapardı. Tabi bu birşeyler öğrenmeye çalışan biri için hiç hoş değil ama bu iş böyleymiş :) Yoksa bende yaşlandıkça annememi benzemeye başlıyorum (keşke benzeyebilsem onun kadar yetenekli değilim bir çok konuda).. Neyse kısa kesiyim işte tarif;
Malzemeler:
1 demet ısırgan otu
1 orta boy soğan
beyaz peynir ( miktarı size kalmış, ben çok severim oyüzde bolca kullanıyorum)
karabiber
5 yufka
Sosu için;
Süt, yumurta, sıvı yağ( ben fındık yağı kullanıyorum), 1-2 çorba kaşığı yoğurt
Ben sosunu bolca hazırladım, çünkü sosu ne kadar bol kullanılırsa okadar lezzetli olduğunu düşünüyorum.
Üzeri için yumurta sarısı
Yapılışı:
Isırganları iyice yıkadım ve çok incecik olmamak kaydıyla doğradım. Biraz yağda önce soğanı kavurdum sonra ısırganları ekleyip birazcık öldürdüm (Çok pişmesine gerek yok zaten bir kere de fırında pişecekler). İçine peyniri ekledim ve biraz karabiber serptim. İç harcı hazır. Gerisi klasik börek yapımı. Aralarına sostan dökerek yufkaları kat kat koydum. Ortaya harcı koydum ve yufkalar bitene kadar aynı işleme devam ettim.Üzerine yumurta sarısı sürdüm. İstenirse susam veya çörekotuyla süslenebilir (Ben yapamadım çünkü evde ikisinde kalmamış :)).200 derecede iyice kızarana kadar pişirdim... Ben böreği fırına vermeden önce kesip sostan az bir kısmı aralara şöyle bir gezdiriyorum böylece daha lezzetli oluyor.

1 Nis 2011

Kuzu etli şevketibostan

Herşey babamın ısrarları üzerina başladı... Dana önce ne bu bitkini adını duydum ne de gördüm. Babam okadar ısrar ettiki bu yemeği yapmam için bu merakla önce bütün pazarların altını üstüne getirdim. Sonunda geç bulduğum ama müdavimi olduğum Konak'ta kurulan köylü pazarında şevketibostanı buldum. :)
Diken diken ve pek sevimli gözükmeyen bir ot işte dedim. Sonra geldi sıra tarifine. İnternette biraz araştırma ve işte sonuç...

Tarifi:
1 kg şevketibostan
1 büyük soğan
yarım kg kuzu eti
sıvı yağ
yarım limon
1 tatlı kaşığı un

Önce şevketibostanı iyice yıkadım. Bu çok zamanımı aldı, topraktan arındırmak baya bir zor oldu. Soğanları biraz yağda çevirdikten sonra kuzu etini ekledim. Eti biraz kavurduktan sonra kapağı kapatıp biraz pişirdim. Sonra içine doğradığım şevketibostanı ekledim ve kısık ateşte pişmeye bıraktım. Yapraklar iyice yumuşayınca limon suyu ve unla terbiye yaptım. Bu şekilde bir 5 dk daha pişirip altını kapattım. Ama tabi ben yemeği döküm tencerede yaptığım için  ben altını kapatsamda o bir süre daha pişmeye devam etti ve sanırım biraz fazla pişmiş oldu.. Ama ilk tecrübe için fena değil..

Elma sirkesi yapımı



Bu aralar ne zaman televizyona baksam hep elma sirkesinden bahsediliyor. Zayıflatıyormuş, cildi güzelleştiriyormuş, kolestrole iyi geliyormuş... daha birçok faydası varmış. Eğer bu kadar faydalıysa mutlaka evde bulunmalı dedim veee elma sirkesi yapmaya başladım. :)) Ahmet Maranki'nin verdiği tarife göre yaptım..

İşte tarif:
20 kg elma (tatlı elma)
20 lt su
2 kg pekmez

Tabi ben bu oranı kullanarak az miktarda yaptım. Elmaları küçük küçük doğradım (kabuklarını ve çekirdeklerinide ayırmadan). Üzerine su ve pekmezi ilave edip ağzını sıkıca kapattım ve bir güzel çalkaladım. Hergün mutlaka ağzını hiç açmadan çalkalıyoruz. Bu şekilde 1 ay devam ettikten sonra açıp bu sefer ağzına bir tülbent bağlayıp 5 ayda böyle bekliyoruz. Ama toplam 3 ay olunca da kullanabiliyormuşuz.. Ben bu bekleme işlerinden pek hoşlanmam :) Sanırım 3 ay dolunca yeter diyeceğim..